Adjust cookies
If you click on "Accept all cookies", you agree to the storage of cookies on your device in order to improve the navigation on the website, to analyze the use of the website and to support our marketing activities.
Essential cookeis
- Session cookies
- Login cookies
Performance cookies
Functional cookies
- Google Maps
- YouTube
- SocialShare Buttons
Targeting cookies
- Facebook Embeded

Haftanın Konuğu: Albaraka Türk

Bizler Albaraka Türk’ün İnsan Kıymetleri emekçileri olarak, Bankamızda yeni yaklaşıma uygun bir yönetim anlayışının ve çalışma kültürünün yerleşmesi ve bunun sonraki kuşaklara da aktarılması konusunda çabalarımıza devam ediyoruz. Kısacası çalışanların güvenini taşıyan, onların bağlılıklarıyla işleyen bir Albaraka’nın daha başarılı olacağına inanıyoruz. Velhasıl bu yoldaki yolculuğumuz devam ediyor.  

Aslına bakarsanız yaptıklarımızı daha iyi anlatmak adına ve işveren markamızı güçlendirebileceğimiz bir sertifika süreci olarak bakmıştık Great Place To Work®  olmaya. İlk düşüncemiz bu şekildeydi. Bunun daha derin ve çok boyutlu bir süreç olduğunu sürecin ortalarında anlamaya başladık. Bugün bu sürece, yani iyi işveren olma sürecine tepe yönetimimizden en alt yöneticimize kadar farklı bakar olduk. Sizlere bu sürecin hikâyesini dilimizin döndüğünce anlatmaya çalışacağız.

Görev, 2017 yılının ikinci yarısında bir apg olarak önümüze geldiğinde bizim için başlamış oldu. Her zamanki gibi ilgili şirketle iletişim kurup tanışma faslıyla başlamış olduk. İlk toplantılarımızda, Great Place to Work®  anketini çalışan memnuniyetine yönelik yapılan diğer anketler gibi gördük. Sadece ufak tefek farklılıklar vardı. Bu anket, memnuniyetten ziyade hakkaniyet, gurur, saygı, takım ruhu ve güvenilirlik kriterleri üzerinden derinlemesine bir algı ölçümü yapıyordu. Biz anketin bu şekilde sunulmasını başlangıçta Bankamız için bir avantaj olduğunu düşündük zira Albaraka Türk’ün kuruluş amacı zaten idealist bir düşünceye dayanıyor ve klasik finans piyasasında değerlerini koruyarak var olmaya çalışıyordu. Ayrıca çalışan kültür ve yapısı da bu düşünceye uyumlu bir profildeydi ve biz bu kriterleri bir araya getirdiğimizde ilk yıldan Great Place to Work®  olma ihtimalimize yüksek gözle bakıyorduk.

Bu düşünce ve duygularla anket çalışmalarına başladık ve çalışmalarımızı Ocak 2018 dönemine yetiştirmeyi başardık.

 

İlk Anket : Ocak 2018

İlk anketi 2018 yılı Ocak ayında gerçekleştirdik. Sürece katılım %75 seviyelerinde gerçekleşmişti ve biz bunu biraz düşük bulduk. Sebebini de çalışanlara yönelik üç ay önce yapılan memnuniyet anketine bağlıyorduk. Yine de bu oran bizim için yeterli görünüyordu.  Anket Great Place to Work®  yetkilileri tarafından Şubat 2018 döneminde peyderpey paylaşıldığında ilk gelen bilgilerden sonuçlarımızın %61 seviyesinde kaldığını öğrendik. Her ne kadar Great Place to Work® yetkilileri bu sonucun ilk yıl için iyi bir sonuç olduğunu söyleseler de bizim için ilk aşamada bir hayal kırıklığı olmuştu. İlerleyen günlerde anket sonuçlarının üst yönetimimize detaylı bir sunumu yapıldı, bu konudaki ilk toplantı olmuştu ve Albaraka’nın çalışanlarına yaptığı onca imkâna rağmen güven konusunda anketlere yansıyan %61 oranı yönetimin moralini bozmaya yetmişti. İlk verilerle gelen şaşkınlık kısa sürede atlatıldı ve sonuçları içselleştirip, eksik yönlerimizin iyileştirilmesi için çözümün ancak Bankanın üst yönetiminin bu sürece sahip olmasıyla olabileceği Genel Müdürümüz tarafından bizzat ifade edildi.

Biz bu aşamadan sonra hiç vakit kaybetmeden bir yandan mevcut anket raporlarının analizini yaparken bir sonraki anket sürecine kadar yapmamız gerekenlerle ilgili planlara başlamıştık.

 

Eğitimler, Atölye Çalışmaları   

İlk önce doğru tespit yapabilmek adına her seviyeden çalışanlarımızla görüşmemiz gerektiğine inandık ve bu amaçla yine Great Place to Work®  danışmanlarından aldığımız destekle ilk atölye çalışmalarımıza başladık. Konu çalışan algısını doğru tespit etmek olduğu için işin bizzat kendisi hassas bir durum arz ediyordu. Bu sebeple her ne kadar bu ölçümü kendi imkânlarımızla yapmamız mümkün olsa da işin dışarıdan profesyonel bir danışman tarafından yürütülmesi güven, doğal yaklaşım ve samimiyeti arttırıyordu.

İlk gruplarımızı rast gele seçilen hem şube hem de Genel Müdürlük çalışanlarının olduğu ve Yöneticilerin olmadığı 160 kişilik çalışanlardan oluşturduk. İş yeri dışında bir otelin eğitim salonunda gerçekleştirilen yirmişer kişilik gruplardan çalışanların Albaraka’ya bakışları ile ilgili önemli veriler elde edildi. Bunun dışında eş zamanlı olarak yine Genel Müdürlük bünyesindeki rastgele seçilen 60 çalışanla danışmanımız birebir görüşme seansları düzenledi. Yaklaşık her biri 30 dakika süren seanslar sonrasında ve atölye çalışmaları sonuçları da ilave edince çıkan raporlar Mayıs 2018 sonunda üst yönetim ve İK ile paylaşıldı. Sonuç gerçekten şaşırtıcıydı, özellikle Albaraka’ya yıllarını vermiş eski yöneticiler için daha da şaşırtıcıydı zira çok sevdiğimiz her şeyi ile mükemmel gördüğümüz Albaraka neredeyse yerden yere vuruluyordu.

Bu sonuçları içselleştirip kabullenmemiz zor olsa da bu sonuçların bir algı olup, gerçeği yansıtmadığı varsayımından hareketle çalışmalarımıza devam ettik.

 

Yöneticilere Yönelik Atölye Çalışmaları

Tüm bu çalışmalarımız sonucunda bir bilgi aydınlanıyordu; şöyle ki bu konu tamamen gerçekleri kabul etme meselesiydi ve düğümü çözecek olan da bu samimiyet ve anlayışı tüm yöneticilerin benimsemesiydi.

Bu amaçla öncelikle tüm şube yöneticilerimize yönelik olarak (232 şube) atölye çalışmaları yaptık. Beş grup olarak düzenlenen atölye çalışmalarının birincisi Konya’da diğer dört grup İstanbul’da olacak şekilde tamamladık. Atölye çalışmalarında anket sonuçları her bir şubenin yöneticisiyle paylaşılmış, iyi uygulamalara sahip yöneticilerimiz bu deneyimlerini diğer yöneticilerle paylaşmış, böylelikle çalışanlara yaklaşma konusunda normal ve samimi iletişimin nasıl olması yönünde bir bilincin kazanılması sağlanmıştır. Ayrıca konunun felsefesinde yatan çalışana dokunma, koçluk yaklaşımıyla yönetme konusunda örnekler ve yöntemler anlatılmış, uygulamalarla zihinsel deneyimler yapılmıştır. Atölye çalışmaları Profesör Türker Baş’ın deneyim ve gayretleriyle gerçekleştirilmiştir. Aynı atölye çalışmalarımızı genel müdürlüğümüzdeki 40 birim yöneticilerimiz için de düzenledik.

Algılar Albaraka’da yavaş yavaş bu çabalarla değişiyordu. Artık Albaraka’da çalışan görüş ve tutumlarını daha çok önemseyen bir yönetici anlayışı yerleşmeye başlıyordu.

 

İkinci Anket

Bankamız kurulduğu günden bugüne çalışanlarına yaklaşımı, Katılım Bankacılığı felsefesi gereğince hep olumlu ve çalışan lehinde olmuştur.

Banka kültürünün temelini oluşturan bu yaklaşım çalışanlara sağlanan tüm haklara yansımıştı; Ücret dışında verilen ikramiyeler, çocuk, doğum, eğitim yardımı hiçbir bankada emsali olmayan Karz-ı Hasen (ikraz), kurban yardımı, konut edindirme yardımı gibi yardımlarla başlayan çalışan lehine uygulamalar günün koşullarına ve ihtiyaçlarına göre değişerek ve gelişerek bugüne kadar gelmişti. Ve bugün bize bu konuda neler yaptığımızı ilk defa nitelikli sorularla soran bir anketle karşı karşıya kalmıştık.

İşte bu konuda söyleyecek çok sözümüz vardı ve Great Place to Work® firmasının bu konuda tarafımıza yöneltiği Bankamız kültür analizi ilgili sorularına çok iyi bir hazırlıkla cevap verdik ve rapor sonunda kendimizin de şaşırdığı bu uygulamalarımız da varmış dediğimiz bir sonucu yaşadık. Bu çalışmalar ilginç bir şekilde daha iyisini yapmak noktasında bizi motive ediyordu. Kültür analiz raporu hazırlıklarını tamamlamıştık ve artık ikinci anketin listelerini hazırlamıştık.

Takvimler 2019 ocak ayını gösterdiğinde Albaraka’da ikinci anket süreci başlamış ve gerek katılım oranı gerek se sonuç konusunda heyecanlı bekleyişimiz başlamıştı.

 

Sonuç ve Ödüller

Anket oylaması devam ederken takip ekranından sadece katılım oranlarını gözleyebiliyorduk. Oran yükseldikçe yaptığımız çalışmaların bir karşılığının olduğunun sinyallerini alıyorduk ve oylama tamamlandığında katılım oranı %80 leri aşmıştı bu sonuç beklentilerimizi karşılayan bir oran olmakla birlikte asıl merak ettiğimiz, Great Place to Work® olmak için yeterli güven oranını tutturabilmiş miydik?

Çok geçmeden bu sorunun cevabını firmadan gelen tebrik mesajı ile öğrendik. Sonuç bizim için olumluydu. Albaraka Türk 2019 yılı için Great Place to Work® sertifikası almaya hak kazanmıştı. Bu bir sonuçtu. Bizim için önemli olan, çalışanlarımızın Bankamıza olan güven ve bağlılıklarını teyit etmeleriydi ve bu sertifika da bunun somut bir ifadesiydi.

Ama bu iş burada bitmiyordu, Albaraka’da dahası vardı ve Bankamız çalışan kültürü ile bu alandaki faaliyetleri ile sertifika puanını arttırmış ve 2000+ çalışana sahip şirketler arasında en iyi üçüncülük ödülünü alarak bu başarısını perçinlemiş oldu.

Bu başarı hepimizindi, birbirimize duyduğumuz saygı, hakkaniyet ve güvenle. Bu ödül hepimizindi takım ruhuyla hareket ettiğimiz için. Sonuçta bu iş hepimizi gururlandırmıştı.

Şunu da ekleyelim, Albarakada dahası var dedik ya ayrıca aynı yarışta “İnsan Kaynaklarında Dijital Dönüşüm” alanında özel ödülün de sahibi olmuştuk.

 

Great Place to Work Yolculuğu Devam Ediyor...

Klasik işletme anlayışında şirketlerin devamlılığının esas olması temel kurallardandır. Bizler bu çabalarımızla Albaraka’nın yeni oluşan iş dünyasında varolmasını sağlamak adına bir çaba içerisindeydik aslında. 2000 li yılların başından itibaren iş dünyasına katılan Y kuşağı çalışanlar şirketlerin yönetim kadrolarına yavaş yavaş gelmeye başlıyorlar. Z kuşağı çalışanlar iş hayatına girmeye başladı ve bu yeni kuşağın iş hayatında nasıl bir tepki göstereceği ne gibi iş alışkanlıkları oluşturacağı merak konusu.

Tüm bu konuları düşündüğümüzde yeni oluşan dijital iş çağında çalışanların yönetilmesi, işe yönlendirilmesi, motivasyon ve verimlikleri eski tarz yönetim anlayışıyla yapılamayacağı artık her kesim tarafından dillendirilmektedir.

Bu düşenceden hareketle bizler Albaraka Türk’ün İnsan Kıymetleri emekçileri olarak Bankamızda yeni yaklaşıma uygun bir yönetim anlayışının ve çalışma kültürünün yerleşmesi ve bunun sonraki kuşaklara da aktarılması konusunda çabalarımıza devam ediyoruz. Kısacası çalışanların güvenini taşıyan, onların bağlılıklarıyla işleyen bir Albaraka’nın daha başarılı olacağına inanıyoruz. Velhasıl bu yoldaki yolculuğumuz devam ediyor.  

 

Bugün

Gelmiş olduğumuz bu noktada 2020 yılı en iyi işverenler arasına girmek için çabalarımız, anket ve kültür raporu çalışmalarımız devam ediyor.

400 çalışandan oluşan “Değişim Meclisini” kurduk. Çalışanlarımızın gerçek algılarını, sözlerini, düşünce ve dileklerini Yönetime doğrudan ulaştırabilecekleri bir kanal, bir yapı kurmuş olduk. Başarılı olup, iyi işler çıkaracağına inanıyoruz.

Çalışanlara yaklaşım konusunda yeni yönetim anlayışının püf noktalarını hatırlatmaya yönelik, Yöneticilerimiz için düzenlediğimiz etkinliklere devam ediyoruz.

Her ne kadar yakın ufuktaki hedefimiz 2020 yılı en iyi işverenler listesine girmek olsa da esasen, evimiz gibi benimsediğimiz Albaraka Türk’ün gelecekteki yeni nesil çalışanlarımız için de aynı duyguları hissetmelerini sağlamasıdır.

Teşekkürler Albaraka Türk. 

 

Emin Hızlı

Albaraka Türk, Yönetici – İK İletişim Servisi İnsan Kıymetleri Müdürlüğü



Bültenimize Abone Olun

0 (212) 236 50 20
© Great Place To Work® Institute Türkiye. Tüm hakları saklıdır
made with by CIC