Toplumsal Paylaşım alanında Türkiye’nin en iyilerindensiniz. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
Ne mutlu ki MAPFRE, toplumsal faydayı odağına alan ve kurumsal sosyal sorumluluğu temel değerleri arasında en üst sıralarda konumlayan bir kurum. Kurumsal sosyal sorumluluk yaklaşımı; vizyonumuz, misyonumuz ve değerlerimizin yanı sıra kurumsal ilkelerimizin de içine işlemiş durumda. Bu sayede bizler bir gün çıkıp “hadi KSS projesi yapalım” deyip bir projeye girişmiyoruz. Zaten tüm kurum kültürümüz bize toplumsal fayda odağını en üst sıraya koymamızı söylüyor. Bu yapıyı en çok MAPFRE’nin yüzde 68,7’lik payına sahip olan çoğunluk hissedarı olan Fundación MAPFRE (MAPFRE Vakfı) destekliyor. Madrid’de bulunan Vakfımız, MAPFRE Sigorta gibi tüm dünyadaki MAPFRE iştirakleri aracılığıyla yol güvenliği, toplumsal gelişim, sağlık, kültür ve sigorta bilimleri olmak üzere beş alana odaklanan sayısız sosyal sorumluluk projesi gerçekleştiriyor.
Vakıf şirketi olmamızın da katkısıyla sosyal sorumluluk MAPFRE’nin DNA’sına işlemiş bir kavram. Bu da aslında bizim en büyük şansımız. Herhangi bir ticari kaygımız olmadan, tamamen toplumu odağımıza alarak, gerçekten inandığımız ve yüreğimizde hissettiğimiz projeleri hayata geçirebiliyoruz. Projelerimizi oluştururken, toplumun ihtiyaçlarından yola çıkıyor, geniş kitlelere hitap eden, uzun soluklu faaliyetler gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Günümüz koşulları ve dijital dönüşüm ekseninde projelerimizi geliştirerek, en sağlıklı şekilde hedef kitlelerimize ulaştırmak önceliklerimiz arasında yer alıyor.
Başarımızın en önemli bir başka sırrı da çalışma arkadaşlarımız, aileleri ve diğer paydaşlarımızın tüm sosyal sorumluluk projelerimizi sahiplenmesi ve katılım göstermesi. Tüm projelerimizin sürekli iletişimini yapıyor, Tabağım Renkli Hayatım Hareketli ya da Bıdık ile Köpük Trafikte gibi tiyatro türevi faaliyetlerimizi her yıl en az bir kez tüm çalışan ve acentelerimizin çocukları ya da yakınları için organize ediyoruz. Hikâye, boyama ya da veli kitabı gibi yarattığımız tüm materyalleri onlarla da paylaşıyoruz.
Diğer taraftan kurumsal sosyal sorumluluk projelerimiz dışında çok güçlü bir Gönüllülük Programımız var. Her ay, isteyen her çalışanımızın ve yakınlarının katılabileceği en az bir gönüllü etkinlik gerçekleştiriyoruz. Bu bazen bir huzurevi ziyareti, bazen kimsesiz çocuklarla bir sosyal aktivite, bazen evsizlere çorba dağıtımı, bazen de bir yardım veya bağış toplama kampanyası olabiliyor. Çok şanslıyız ki tüm çalışma arkadaşlarımız hem sosyal sorumluluk projelerimizde hem de “Gönüllüyüm Programımız”da yüreklerini, emeklerini, zamanlarını koyarak bizi hiç yalnız bırakmıyorlar. Bu tür aktiviteler ve kurum kültürümüzdeki bu duyarlılık hepimizin bağlılığına tartışmasız bir katkı sağlıyor.
Tüm bu çalışmalarımızı ve çıktılarını farklı iletişim kanalları aracılığıyla tüm çalışma arkadaşlarımızla düzenli olarak paylaşıyor, şirket içinde gönüllülüğü teşvik etmek ve sürekliliğini sağlamak için bütüncül bir yaklaşımla iletişimimizi sürdürüyoruz. Yaptığımız anketlerde ya da yüz yüze görüşmelerde çok güzel, gurur verici geri bildirimler alıyoruz. Tüm çalışma arkadaşlarımız bir Vakıf şirketi olmaktan ve MAPFRE’nin DNA’sına işleyen sosyal sorumluluk anlayışından gurur duyuyor. İşte bu gurur da bize Great Place to Work Toplumsal Paylaşım özel ödülü gibi gururumuzu katlayan ödüller getiriyor. Aslında başarının en önemli sırrı odağımıza insanı alarak ve inanarak, içtenlikle hareket etmemiz. Sonra biz başta olmak üzere herkes ama herkes bu güzel sarmalın içine giriyor ve bundan besleniyor, çünkü biliyoruz ki iyilik kesinlikle bulaşıcıdır.
Sevgilerimle,
Pınar Gökgöl Gümüş
Kurumsal İletişim Yöneticisi
