Bu hafta, Tony Hsieh tarafından yazılmış olan Mutluluk Dağıtmakkitabını yani Tony Hsieh ve Zappos.com kültürüyle başlayan mutluluk hareketi hakkındaki kitabı okuyorum. İçerik muhteşem... Bilgilendirici ve düşündürücü olmasının yanı sıra aynı zamanda okunabilir ve özgün. Ve liderlere verdiği asıl mesajı daha doğru olamazdı: Kültür önemlidir. Tony, Zappos'un marka başarısının, kültürünün gecikmeli göstergesi olduğunu ve kitabın kendisiyle ve Zappos liderlerinin marka başarısına giden bir kültürü nasıl yarattığını anlattığını söylüyor.
Okumaya harcadığınız her saniyeye değer, bu nedenle onu özetlemek için bir saniye daha harcamayacağım. Aslında, dikkatinizi Zappos'un hikayesiyle eşdeğer dahiyanelikte bir şeye çekmek istiyorum. Bu, "ve"dir.
Mutluluk Dağıtmak üç bölüme ayrılmıştır: 1) Kâr 2)Kâr ve Hırs 3)Kâr, Hırs ve Kararlılık. Tony'nin iş felsefesinde ve Zappos'un başarısında bu üç şey de önemlidir, ancak bende hayranlık uyandıran, "ve"lerin de aynı derecede önemli olmasıydı. O, bunları kitapta paket teklif olarak sunmayı seçmişti ve mükemmel bir iş yeri yaratmaya gelince, daha önemli bir zihniyet olamazdı.
Neden mi? Üç şeye tek tek baktığımızda (Kâr, Hırs ve Kararlılık), paralel alanlar olduğunu tahmin etmek kolaydır, ve birine yönlendirilen enerji, diğerlerine harcanacak enerjide azalmaya neden olur. Nasıl tüm bu üçünü etkileyecek aksiyonlarda bulunulacağını anlamaya çalışmak, enerji tüketimi bakış açısından da pratik olduğu kadar yapıcıdır.
Great Place to Work (Mükemmel İş Yeri) kitabında, Fortune 100 Best Companies to Work For® Yıllık Listesi'ndeki halka açık bir şekilde borsada işlem gören şirketlerin S&P 500 veya the Russell 3000 gibi göstergelerde nasıl başarı gösterdiğine dair veriler sunuyoruz. Kaçınılmaz olarak, bu veriler hakkında yönetici ve lider gruplarıyla konuştuğumuzda, verilerin, kültürün daha yüksek finansal performansa götürdüğünü göstermediğini, daha yüksek finansal başarının daha iyi bir kültüre götürmüş olabileceğini anlattılar. Bu istatistiksel olarak doğru olsa da, verinin bir korelasyon, yani, karşılıklı ilişki, gösterdiğini ve listeye giren şirketlerin " anladıkları, yani aynı anda hem kültüre hem de finansal performansa odaklandığı gerçeğini akılda tutmak önemlidir.
Tavsiye şudur: Yalnızca "ya da" olduğuna inandığınız yerde (ya da basitçe kabul ettiğiniz zamanda) bir "ve" bulun ve yaratın. Yalnızca kuruluşunuza yararlı olacak parametreleri genişletmiş olmayacak, aynı zamanda bir şaşkınlık ve sevinç hissi yaratacaksınız. İnsanlar bu türden bir paradoks, yani iki farklı ancak eşit derecede güzel şeylerin aynı yerde ve aynı zamanda olduğunu gördüklerinde, buna bir olanaklılık, umut ve daha doğrusu mutluluk hissiyle karşılık verirler. Ne kadar fazla paradoks ve "ve" yaratabilirseniz, diğerlerinde o kadar fazla olanaklılık ve umut uyandırırsınız.
Benim mükemmel iş yerleri ile deneyimlerimde, bu şaşkınlık hissini her zaman yaşarım. Listeye giren şirketlerden birine yaptığım ilk ziyaretim, Beaverton, Oregon'aydı. Nike'a yalnızca sporcular ve spor ile ilgili olduklarını düşünerek gittim, bu yüzden bunun samimi ve ilham verici bir iş yeri kültürüne nasıl dönüştürüldüğünü görmeyi merak ediyordum. Oraya gittiğimde, Nike'ın misyonu ile yüz yüze geldim: "Dünyadaki her sporcuya* ilham ve inovasyon vermek" Kendimi varsayımlarımı doğruladım, ancak daha sonra yıldız işaretini sordum. Yıldız işareti, şirketin kurucusu Bill Bowerman'ın bir sözüne gönderme yapıyordu: "Vücudunuz varsa, siz bir sporcusunuz." "Ve" buradadır. Hissediyor musunuz? Olanaklılık, umut ve mutluluk. Hepsi "ve"nin incelikli gücündendi.
Şimdi sizin önünüzdeki görev gidip "ve"ler yaratmaktır. Ve, nasıl yapılacağına dair daha fazla ilhama ihtiyaç duyuyorsanız, gidip Mutluluk Dağıtmak kitabını okuyun. Hayal kırıklığına uğramayacaksınız.
Dr. Jennifer Robin, Great Place to Work® Enstitüsü'nün Araştırma Görevlisi ve eski Kıdemli Danışmanıdır, aynı zamanda Mükemmel Bir İş Yeri: Nasıl İnşa Edilir, Nasıl Sürdürülür ve Neden Önemlidir kitabının yazarlarından biridir.
