Adjust cookies
If you click on "Accept all cookies", you agree to the storage of cookies on your device in order to improve the navigation on the website, to analyze the use of the website and to support our marketing activities.
Essential cookeis
- Session cookies
- Login cookies
Performance cookies
Functional cookies
- Google Maps
- YouTube
- SocialShare Buttons
Targeting cookies
- Facebook Embeded

Modern İş Yerlerinde Yapay Zekâ: Şeffaflık ve Güven Nasıl Önceliklendirilir?

Günümüz iş yerlerinde organizasyonlar; güven, şeffaflık ve açık iletişime öncelik verirse, çalışanların yapay zekâ araçlarının entegrasyonunu benimseme olasılığı daha yüksektir.

Yapay zekâ (AI) modern iş yerlerinin vazgeçilmez bir parçası haline geliyor, çalışma şeklimizde devrim yaratıyor ve verimlilik, otomasyon ve daha fazlası gibi önemli faydalar sunuyor. Ancak pek çok çalışan, bu yeni teknolojinin işlerine yarar mı yoksa zarar mı vereceği konusunda kararsız.

Gallup'un 18.000'den fazla çalışanla yaptığı yakın tarihli bir anket, çalışanların %53'ünün yapay zekâ ile çalışmaya hazır hissetmediklerini, 10 kişiden sadece üçünün yapay zekânın işlerine faydalı olabileceğini düşündüğünü ortaya koydu.

İş dünyası liderleri yapay zekâyı uygulama konusunda artan bir baskı hissederken, yapay zekânın iş akışlarını nasıl etkilediğine dair çalışanlarla güven ve anlayışa dayalı bir ilişki oluşturmak, bir organizasyon genelinde AI potansiyelini tam olarak benimsemek için çok önemli.

Küresel bir UKG çalışmasından elde edilen son görüşler ise kritik bir açıklamanın altını çiziyor: Organizasyonlar yapay zekânın iş akışı ve kullanım üzerindeki etkisi konusunda şeffaflığa öncelik verirse, her dört çalışandan üçü yapay zekânın rollerine entegrasyonunu kabul edeceklerini ve bu konuda heyecan duyacaklarını söylüyor.

Güven, modern iş yerlerinin temelidir

İş yeri kültürü konusunda küresel bir otorite olan Great Place To Work'ün CEO'su Michael C. Bush, yapay zekânın çalışanları ve organizasyonları birbirine bağlamaktaki önemli rolünü vurguluyor. Bush'a göre güven, soyut bir kavram olmanın ötesinde, herkesin kendini değerli ve dikkate alındığını hissettiği bir ortam oluşturmak için gerekli.

Aynı şey yapay zekâ uygulaması için de geçerli.

Bush, "Şu anda dünya için bir arka plan oluşturabilseydim, güven kelimesini olabildiğince büyük yazardım" diyor. "Yapay zekâ ve iş yeri dinamikleri etrafındaki tartışmalar tamamen bununla ilgili. Çalışanlar, yapay zekânın potansiyelini tam olarak benimsemek için iş akışlarını nasıl etkilediğini anlamalı ve kurulan bu güven kültürü yapay zekâ sistemlerine bir inanç oluşturmaya kadar uzanmalıdır."

Adobe gibi şirketler, yapay zekâya yönelik çalışan merkezli yaklaşımları nedeniyle Fortune 100 Çalışılacak En İyi İş Yerleri arasında öne çıkıyor. Adobe, üretken yapay zekâ modelleri ailesi Firefly tarafından desteklenen, yeni yeteneklerin test edilmesi gibi AI uygulamalarına çalışanlarını aktif olarak dahil ediyor.

Firefly'ın beta lansmanından önce şirket, üretken yapay zekânın etik yönlerini ele alan ve binlerce katılımcının ilgisini çeken gönüllü bir çalışan oturumu düzenledi ve “sorumlu yapay zekâ” inovasyonunu çevreleyen konular hakkında önemli bir çalışan ilgisi ve yatırımı gördü.

Adobe ayrıca şirket içinde ve sektör genelinde şeffaflığa olan bağlılığını birkaç şekilde vurguluyor: Bunlardan ilki, İçerik Kimlik Bilgileri’nin benimsenmesini sağlayarak yanlış bilgi tehdidiyle mücadeleye yardımcı olmak için İçerik Orijinallik Girişimi'ni kurması. Buna ek olarak şirket, ürünlerinde yapay zekânın dikkatli bir şekilde kullanılmasına rehberlik etmek için Yapay Zekâ Etik İlkeleri'nin yanı sıra farklı mesleki geçmişlere ve yaşam deneyimlerine sahip çalışanlardan oluşan Yapay Zekâ Etik Komitesi ve İnceleme Kurulu'nu yürürlüğe koydu.

Şirket ayrıca; bireyler, organizasyonlar ve toplum için yanlış, zararlı bilgiler ve ön yargıların yayılması gibi AI ile ilgili riskleri daha iyi yönetmek amacıyla sorumlu AI düzenlemelerini teşvik etmek için dünyanın dört bir yanındaki endüstri liderleri, organizasyonlar ve politikacılarla iş birliği yapıyor.

Şeffaflık için çerçeve oluşturmak

Başka bir global şirket örneğini incelemek gerekirse UKG, yapay zekâyı uzun vadede tüm çalışanlar için erişilebilir hale getirmeye kararlı. Şirket, tüm çalışanlarını yapay zekâ eğitimine katılmaya teşvik ederek dokuz adet öğrenme metodu içeren çapraz fonksiyonel bir müfredat başlattı. Eğitime verilen bu önem, halihazırda yapay zekâyı bilen ve ondan yararlananlar ile yapay zekâ nedeniyle iş tanımlarının değiştirilmesi riski altında olanlar arasındaki uçurumu kapatmayı amaçlıyor.

UKG'nin ürün ve teknoloji müdürü Hugo Sarrazin, "Tüm çalışanlarımızın bu araçları nasıl kullanacaklarını öğrendiklerinden ve kendilerini rahat hissettiklerinden emin olmak istiyoruz" diyor. "Daha sonra kendi yapay zekâ kullanım alanlarını tanımlayabilirler."

Buna ek olarak UKG, çeşitli departmanlardan üyelerin yer aldığı bir AI yönetişim grubu kurdu ve tüm şirket için çalışanların mevcut AI araçlarını yaratıcı amaçlarla kullanmaya teşvik edildiği üretken bir AI hackathonu düzenledi. Bu hackathon ise çalışanların İK'dan teknik desteğe kadar kendi rollerinde yapay zekâyı keşfetmelerine ve uygulamalarına olanak tanıyan bir öğrenim alanı yarattı.

Amaç, yapay zekâya erişimi uzman grupların ötesine taşıyarak, bu aracı kurum içinde kolektif bir öğrenme ve inovasyon kültürünün parçası haline getirmek.

Böylesine kapsayıcı bir yaklaşım ise yapay zekânın farklı işlevlerdeki çalışanları güçlendirebileceğine, yapay zekâ sistemlerine güven oluşturmaya yardımcı olabileceğine ve hangi kullanım durumlarının ve uygulamaların işe yarayıp hangilerinin yaramadığına dair önemli içgörüler oluşturabileceğini vurguluyor.

Bu girişimleri desteklemek için şirket, İK liderlerine harika iş yeri kültürleri yaratmaya yönelik davranışlar ve en iyi uygulamalar konusunda rehberlik etmesi amacıyla, onlarca yıllık kıyaslamaları ve Trust Index™ çalışan anketi sonuçlarını UKG Pro İnsan Sermayesi Yönetimi (HCM) verileriyle entegre eden ve yapay zekâdan yararlanan yeni bir UKG Great Place To Work Hub oluşturdu. Bu sayede İK liderleri, bu güçlendirici içgörüler etrafında açık konuşmalar yaparak güvene dayalı iş yeri kültürlerini kararlı bir şekilde şekillendirebilirler.

Çalışanların %75'i, şirketlerinin yapay zekâyı nasıl kullandıkları konusunda daha açık sözlü olmaları halinde iş akışlarında yapay zekâyı daha fazla kabul edeceklerini bildirirken, daha fazla şeffaflık ve iş birliği, çalışanlar ve şirketleri arasındaki güveni artırmanın en önemli yolu gibi görünüyor.

"Çalışanlar yapay zekânın arkasındaki niyete güvendiklerinde, onu benimsemeleri ve onunla iş birliği yapmaları daha olasıdır. Listelerimizdeki şirketler, çalışanlarıyla yüksek bir güven seviyesine sahip olmak için çok çalıştılar," diyor ve ekliyor Bush, "Değişim, insanların bilinmeyenden korkmasına neden olabilir, ancak güven temeli zaten mevcutsa çalışanlar iş güvenlikleri ve finansal güvenceleri konusunda paniğe kapılmayacaklardır. Bunun yerine daha fazlasını öğrenmek isteyeceklerdir."

Bu makale FORTUNE Brand Studio ile ortaklaşa hazırlanmıştır.

Daha iyi bir iş gücü oluşturun

Çalışanların organizasyonunuzda gelişme ve büyüme becerileri konusunda ne düşündüklerine dair verilere sahip olmak için Great Place To Work® Sertifikası™ sürecinizi hemen şimdi başlatın.



Bültenimize Abone Olun

0 (212) 236 50 20
© Great Place To Work® Institute Türkiye. Tüm hakları saklıdır
made with by CIC