45.000 sayısı sizin için ne ifade ediyor? Finansal büyüme, bütçeler, satış rakamları, karlılık oranları hatta dünya üzerinde bir yılda satılan akıllı telefon rakamını düşündüğümüzde (sadece 2018 yılında 1.56 milyon) bu sayı oldukça küçük kalıyor olabilir.
İş yerimizdeki ‘yeteneklerin motivasyonunu yüksek ve işe ilgisini canlı tutmak, insan yönetimde başarının en önde gelen kriterleri. Geleceğin başarılı şirketi adayları, çalışanların harika bir iş yeri deneyimi yaşamalarını bu sebeple stratejik bir hedef olarak görüyor.
Bertrand Russell bir keresinde “Yaklaşan bir sinir krizinin en büyük habercisi, kişinin işinin hayattaki en önemli şey olduğuna inanmasıdır.” demiş. Bu sözün doğruluğunu her geçen gün çevremizde artan “tükenmişlik sendromu” yaşayan çalışanlar sayesinde görebiliyoruz.
Bir kurum veya birime liderlik etme sorumluluğunu yeni alan yöneticiler genelde, gelecek hayallerinde hangi başarılı rakamlara imza atacaklarına ve bu rakamlara hangi iş stratejileri ile ulaşacaklarına odaklanırlar.
Yakın zamanda, iGoogle giriş sayfamda beliren Aldous Huxley'nin şu sözünden esinlendim: "Mutluluğa, bilinçli şekilde onun peşinde koşmakla erişilemez. O, genellikle diğer etkinliklerin yan ürünüdür."
Çeşitlilik üzerine odaklanmış kurumların daha güçlü kurumsal kültürlere sahip olduğunu muhtemelen duymuşsunuzdur; çalışanları daha mutlu ve üretken, kendileri ise diğer kurumlara kıyasla toplumsal açıdan daha etik olan kurumlar.