Organizasyonunuzun amacı ile çalışanın yaptığı işin bağlantılı olması, çalışanı organizasyon bünyesinde tutma oranları, çalışan refahı ve finansal performansınızı yükseltmenizde önemli katkılar sağlar.
Çalışanları organizasyon bünyesinde tutma konusunda sorunlar yaşayan kıdemli liderler ile işten ayrılan çalışanların, sandığınızdan çok fazla ortak noktası var. Öncelikle ikisi de sorularına cevap arıyor.
Çalışanlar, işlerinin onlara hissettirdiği anlam duygusunu yeniden gözden geçirerek "Burada yaptığım işin ne önemi var?", "Amacım ne?", "Yaptığım işi neden yapıyorum?" gibi sorulara cevap ararken; CEO'lar, liderler ve yöneticiler çalışanlarının işten ayrılmasını nasıl durduracaklarını çözmeye çalışıyorlar.
Liderler, ilk akla gelen çözüm yolu olarak genellikle yüksek maaş ödemeleri, ek finansal destekler veya fazladan tatil günlerine başvuruyor. Oysa çalışanlara ihtiyaç duydukları ve istedikleri şeyi sağlamaya, yani işlerine ilişkin bir AMAÇ DUYGUSU kazandırmaya öncelik vermeleri gerekiyor.
Çalışanların işlerinin önemli olduğunu ve amaçlarının organizasyon ile uyumlu olduğunu anlaması, yapılan işin daha verimli olmasını sağlar. Bu sayede çalışanlar; sadık, bağlı ve organizasyonları ile gurur duyar hale gelirler. Bunlar da, bir iş yerinin ÇALIŞMAK İÇİN HARİKA BİR YER olduğuna dair işaretlerdir.
Çalışanlarınızın işlerine bağlı olup olmadığını öğrenmek istiyorsanız, onlara soracağınız sorular, maaşlarının adil olup olmadığına yönelik değil; amaç duygusu ve bağlılık hakkında olmalıdır.
Great Place to Work® olarak yaptığımız araştırmalar, hangi yaş aralığı ve jenerasyondan olduklarına ve iş türlerine bakılmaksızın çalışanlara sorulacak aşağıdaki üç soru sayesinde bir iş yerinin cirosunun öngörülebileceğini gösteriyor:
- İş yerinizle gurur duyuyor musunuz?
- Yaptığınız işi anlamlı buluyor musunuz?
- Çalışmaktan keyif alıyor musunuz?
Bir çalışanın bu sorulardan herhangi birine yanıtı “hayır” ise organizasyondan ayrılması muhtemeldir. Neden mi?
Çünkü insanlar zamanlarını anlamlı işlerle meşgul olarak geçirmek isterler. Amaç, dünyada bir etki yaratma şeklimiz ve ayrıca bizi önemli kılan şeydir. Tüm insanlar, bir amaç bulma peşindedir. Artık insanlar bir amaç bulma konusunda her zamankinden daha fazla teşvik edilmektedir.
Kendisi için amacın; kâr-zarar hesapları ve bilançolardan önce geldiğini belirten Great Place to Work® CEO'su Michael C. Bush:
”İş denen şeyi yapmak için ailelerimizden uzakta bu kadar çok zaman geçirmemizin ardındaki gerekçe bu. Futbol maçlarına, aile yemeklerine, doğum günü partilerine, ebeveyn ziyaretlerine, kreşe, veteriner randevularına vb. geç kalmamızın nedeni bu. Amaç; bazen önceliklerimizi ve hayatımızı etkileyen tercihlerimizi sorgulamamızın da nedenidir” diyor.
Amaca dayalı kurum kültürleri diğerlerine kıyasla daha iyi performans gösterir
Amacın önemi olmadığını söyleyen bir lider bulmak zordur. Ancak iş yerinde amaç duygusuna önem veren, Türkiye’nin En İyi İşverenleri® 2022 listesindeki organizasyonlardan birinde çalışmıyorsanız, amacı iş için bir zorunluluk olarak gören liderler bulmanız da aynı derecede zordur.
Harika iş yerlerinde çalışan liderler, insanların kendi yaptıklarıyla organizasyonun amacı arasında bağlantı kurmalarına aktif şekilde yardımcı olurlar.
İş yerindeki amaç, işten çok daha fazlasıdır. İnsanların amaç duygusu; gelişme, öğrenme, ailelerine ve topluma katkıda bulunma gibi kendi kişisel amaçları ile aynı doğrultuda olduğunda, insanlar daha ilgili ve motive şekilde çalışacaklardır. Tüm çalışanlarınızın ulaşmasını istediğiniz ideal çalışma şekli de budur.
Çalışanların, yöneticilerinin kendilerini takdir ettiğini hissetmeleri ve yaptıkları işin bir fark yarattığını görmeleri gerekir. Amaç, netlik unsuru ile pekiştirilmelidir.
Great Place to Work®'ün kapsamlı veri tabanını kullanan Harvard Business School (HBS) araştırmacıları, insanların işe ilişkin bir amaç duygusuna sahip olduğu ve liderlerinin net bir yönelim ve beklentilerinin olduğuna inandıkları organizasyonların borsada yüzde 6,9 daha iyi performans gösterdiğini ortaya koydu.
HBS, orta düzey yöneticilerin ve çalışanların bir amaç duygusu kazanarak net bir vizyon edinmesinin daha büyük getirileri olduğunu aktarıyor.
Amaç, aynı zamanda yetersiz bir seviyede olan çalışan refahı açısından da bir itici güç. Great Place to Work® ile Johns Hopkins Üniversitesi Carey Business School işletme okulundan 37 ülkedeki 14 binden fazla kişi ile yapılan bir ankette katılımcılar, iş yerlerinde gelişim sergilemek için gereken iki alan olan amaç ve bağ kurma konularında sürekli olarak önemli sıkıntılar yaşadıklarını belirtti.
En iyi iş yerlerinde, ortalama iş yerlerine kıyasla daha fazla sayıdaki çalışan, yaptıkları iş ile bir fark yaratabileceklerine inanıyor ve işlerini anlamlı buluyor. Bu da, belirli bir amaca yönelen organizasyon kültürünün varlığına işaret ediyor.
Amaç duygusu aynı zamanda inovasyonu da etkilemektedir. Örneğin, Great Place to Work®’ün yaptığı bir araştırma, aktif olarak iş yerinde görev yapan temel hizmet çalışanlarının, diğer çalışanlara kıyasla daha az amaç duygusu deneyimlemesinin, inovasyonun önündeki engellerden biri olduğunu ortaya koydu. İnsanlar organizasyonları ile aynı misyonu ve heyecanı paylaşmadıklarını hissettiklerinde, inovasyon sürecinin de dışında kalmış olduklarını düşünmeye başlıyorlar.
İş yerlerindeki beklentiler değişti. İnsanlar işlerinde anlam arıyor ve bunu bulamadıklarında da işlerinden ayrılıyorlar. Yeni yetenekleri organizasyonunuza çekmek için rakibinizin sunduğu yan haklara yetişmeye çalışmakla zaman kaybetmeyin.
Zamanınızı, organizasyonunuzun misyonu ile çalışanlarınızın işlerini ilişkilendirmeye ayırın ve çalışanların vazgeçemeyeceği bir kurum kültürü inşa edin.
İş arayan potansiyel adaylara, iş yerinizin bir amacı olduğunu gösterin.
Great Place to Work ® Sertifikası olağanüstü bir çalışan deneyimi yaratan işverenlere sunulmaktadır. Sertifika, iş arayan potansiyel adaylara ve müşterilere, net bir sosyal amacınız olduğunu göstererek organizasyonunuzun değerlerini güçlendirir. Great Place to Work® Sertifikalı bir organizasyon olmak adına yapmanız gerekenleri hemen öğrenmek için buraya tıklayın.
