Emin ve güvenilir liderlik zor zamanlara dayanmak için hayati öneme sahiptir Bu yazıda, her çalışanın şirket için elinden gelenin en iyisini yapmak isteyeceği bir ortam oluşturmanızda size yardım etmeleri için yöneticilerinizin güven tesis etme yeteneklerini nasıl en üst seviyeye çıkarabileceğinizi açıklıyoruz.
Bu hafta başında tanınan küresel bir şirketten üst düzey bir yönetici ile Zoom toplantısı yaptım.
Başlangıçta dikkatinin dağılmış olduğu ve zihninin yöneticisi ile yaşadığı bir etkileşimle meşgul olduğu açıktı.
“Bunun hakkında konuşmak ister misiniz?” diye sordum. Anlattığı durum, çoğumuzun daha önce karşılaştığı bir şeydi: Yöneticisi sunduğu bir talebi elektronik ortamda reddetmiş. Bunun nedenlerini konuşmak için öncesinde bir telefon konuşması yapmamışlardı, ayrıca ret gerekçesi de belirtilmemiştir. Güvenini kaybettiği açıktı.
Sözlerine “bu şirkette üst düzey bir yöneticiyim” diyerek başladı. “Talebimi kabul edecek ya da en azında reddetmeden önce benimle konuşma saygısını gösterecek kadar bana güvendiğini düşünürsün! Sanırım artık bu şirket için kendimi heba etmemeliyim.”
Bu üst düzey yöneticiyi yıllardır tanıyorum. Her zaman kendisinden beklenenden daha fazlasını yapmak ve beklentilerin üzerinde başarılı olmak için programlanmıştır. Konuşmamızdan sonra yöneticisi ile aralarındaki bu etkileşimin sadece ilişkilerini değil aynı zamanda gelecekte şirket için ne kadar ekstra çaba harcayacağını (ya da harcamayacağını) nasıl etkileyeceğini düşünmeden edemedim.
Bu olay iş yerinde gücün ve güvenin öneminin tipik bir örneği. Güven olmadığında, işlerine ne kadar bağlı ve azimli olursa olsun bu gibi etkileşimler çalışanlarınızın hevesini ve verimliliğini yok edecektir.
Güven vermeyen liderlerin etkisi
Güven seviyesi düşük ise, çalışma hayatının birçok yönü bu durumdan olumsuz etkilenir:
- Çalışanlar işlerine daha az çaba sarf eder ve dikkat ederler
- İşbirliği ve birlikte çalışma seviyesi düşer
- Çalışanlar şirketin başarısını daha az umursarlar
Güven eksikliğinin şirkete maliyeti, ölçülmesi zor olsa bile açıktır. Bu örnekte, güven işletmenin en üst düzeyinde aşınmaktadır. Eğer müşterim pek de hoş olmayan bir deneyim yaşıyorsa, bu durum onun liderliğini nasıl etkileyecektir?
Güven vermeyen liderler adil işyeri algısına zarar verir
Çalışanların adil bir işyeri algıları, liderleri ve şirket ile aralarında olan güven ilişkisinden doğrudan etkilenir. Yönetime güvenmediklerinde çalışanların maaş, terfi ve diğer işyeri kararlarının adil olmadığını düşünmeleri daha olasıdır.
Güven olmadığında, şirket kararlarının hangi yollarla alındığı konusunda genellikle kendi senaryomuzu yazarız. Fakat tersi de doğrudur; liderlerimize güveniyorsak büyük olasılıkla:
- Kararların iyi niyetle alındığını varsayarız;
- Anlamadığımız ve desteklemediğimiz kararları doğru kabul ederiz;
- İşimizi yaparken beklenenin ötesinde çaba sarf ederiz.
Kişiler arası güvenin yüksek olduğu bir kültürde çalışırken, belirsizliğin hüküm sürdüğü dönemlerde dahi şirketin başarısına odaklanmak için daha fazla enerjiye ve hevese sahip oluruz.
Çalışanların yöneticilerine olan güven seviyesi nasıl ölçülür?
2020 World’s Best Workplaces™ listemizde bulunan şirketlerde şunu görüyoruz:
- Çalışanların %82'si yönetimin her zaman sözünde durduğunu düşünmektedir.
- Çalışanların %81’i yönetimin sözleri ile eylemlerinin uyuştuğunu düşünmektedir.
Trust Index çalışan anketimizdeki bu ifadeler çalışanların liderleri ile olan güven seviyesinin bir göstergesi işlevi görür. Yönetimlerinin güvenilir olduğunu düşünen çalışanların yorumları üzerinde yapılan bir analiz, şirket kültürlerini şu sözlerle tanımladıklarını göstermiştir:
- “Kazan/kazan”
- “Destekleyici”
- “İnanılmaz”
- “Harika”
- “Çalışanlara önem veren”
Ayrıca, görünüşe göre yönetime güvenen ve kendilerini etkileyen kararlara dahil edildiklerini düşünen çalışanlar:
- 8 kat daha fazla mükemmel müşteri hizmeti sunmaktadır
- 9 kat daha fazla şirkette uzun süre kalmak istemektedir
- 14 kat daha fazla başka kişilere işyerlerini şiddetle tavsiye etmektedir
Buna karşılık, işyerinde yüksek güvene dayanan ilişkiler deneyimlemeyen çalışanların yorumları “Duygusal olarak tükenme”, “Adam Kayırma, “Kötü kararlar” “Yerine getirilmeyen vaatler” ve “Çok çalışma ve az maaş” gibi ifadeleri içermektedir. Güven, hem kişisel hem de kurumsal başarının ön koşuludur.
Güvenilir yöneticiler şirketinizi nasıl ekonomik durgunluk dönemlerine dayanıklı hale getirebilir?
Güven tesis etmenin zaman alacağını biliyoruz. Psikolog ve yazar Brené Brown basitçe “bir kavanoz bilye” metaforunu kullanarak kızına güven hakkında düşünmeyi nasıl öğrettiğinden bahsediyor: Biri yapacağını söylediği bir şeyi her yaptığında kavanoza bir bilye eklersiniz. Sözünü tutmadığında ise kavanozdan bir bilye alırsınız.
Hepimizin amacı ise birbirimizin kavanozunu doldurmaktır. Buna aşağıdaki yöntemlerle başlayabilirsiniz:
İlişkinizi Besleyin
İyi tanımadığınız birine güven duymanız zordur. Yöneticilerin çalışanlarını hem bir birey hem de bir profesyonel olarak tanımak için zaman ayırması, kavanoza bilye atmakta çok yararlı olacaktır. Çalışanlarla, sadece 15 dakika bile olsa, düzenli ve sık birebir görüşmeler yapmak (haftalık veya iki haftada bir), güven tesis etmeye yönelik bağlantı kurmanın koşullarını yaratır. Çalışanların hedeflerini, motivasyonlarını ve ilgi alanlarını keşfedin ve onları bizzat tanımanıza yardımcı olacak sorular sorun. Bu, çalışanlarla aranızda daha güçlü bir ilişki tesis etmenizi sağlayacak bir bağlantı kuracaktır.
Dinleyin
Bir kişiye, dikkatinizi tamamen ona vererek ve aktif şekilde dinleyerek zaman ayırmak ve ilgi göstermek, olabilecek en büyük saygı, önemseme ve onaylama göstergelerinden biridir.
Hepimizin dinlenmesini ve anlaşılmasını istediğimiz temel insani ihtiyaçlarımız bulunuyor. Birebir toplantılar sırasında e-postalar veya telefon bildirimleri ile dikkatinizin dağılmasına izin vermeyin. Karşınızdakinin söyledikleriyle ilgilendiğinizi göstermek ve tüm dikkatinizi vererek dinlemek güven ve ilişki tesisi için zemin teşkil eder.
Açık iletişimi sürdürün
Şeffaf ve doğru bilgi paylaşımına zaman ayırmak karşınızdakine saygı duyduğunuzun bir göstergesidir ve güven tesisi açısından güçlü bir eylemdir. İnsanlara önemli olduklarını düşündüğünüz, onlara değer verdiğiniz ve başarılı olmalarına önem verdiğiniz mesajını gönderir.
Mümkün olan her zaman dakik olmaya gayret edin. Ekonomik gerileme dönemlerinde, özellikle de işleri tamamlamak için gün içinde yeterli zaman olmadığını düşündüklerinde herkesin artan düzeylerde stres ve kaygı hissetmesi olasıdır. İşleri kısa ve verimli tutmak, çalışanlarınızın zamanını kendi zamanınız kadar değerli gördüğünüzü gösterecektir ve bu da güven arttırıcı bir başka önem ve destek göstergesidir.
Çalışanları kararlara dahil edin
Çalışanlar kendilerini ilgilendiren kararlara dahil olduklarında, sizin ve şirketin başarısına muhtemelen daha fazla önem verecek ve bunun için çaba sarf edeceklerdir.
Katkıda bulunabildiğimiz ve fark yaratabildiğimiz zaman sonuca ulaşmak için daha fazla çaba gösteririz. Çalışanların kendi fikirlerini ifade edecekleri koşulları yaratarak, değer verildiklerini hissetmelerini ve bir amaç hissine sahip olmalarını sağlarsınız.
Değerlendirin ve düzeltin
Yaptığınız en son çalışan anketinin sonuçları çalışanların liderleriyle ilgili düşünceleri hakkında size ne söyleyebilir? Hepimizin içinden geçtiği bu zor dönemde kişisel olarak departmanınızı veya ekip üyelerini daha esnek , çevik ve yenilikçi olmaları için nasıl destekleyebileceğiniz hakkında ipuçları var mı?
Özellikle ekonomik gerileme dönemlerinde güven rekabet açısından bir avantaj olabilir. Kendi davranışlarımızı değerlendirmeye zaman ayırmak, en zor zamanlarda bile güveni artırmak ve işletmeye büyümek için daha iyi bir şans vermek için rutin iş ve uygulamaları yeniden tasarlamakta bize yardımcı olabilir.
Çalışanlarınızın liderlerine olan güven düzeylerini ölçmek istiyorsanız çalışan anketi ve kültür yönetimi platformumuz için bize ulaşın.
